yoğun bakımdaki hasta neden şişer

Site De Rencontres Avec Des Hommes Riches. Mesaj Gönderim Zamanı 1802 1 Üye Mesaj Gönderim Zamanı 1915 2 Askıda Üyelik 0 öncelikle geçmiş babam 20 yıllık hastalığının son 4 yılını yatalak olarak pişike benzer kızarıklık oldu normal olarak. fakat hiç yara gün yoğun bakımda kaldı yoğun bakımdaki sözde yoğun bakım personeli bir tane açtırmayı başardılar. evdeki bakımıhavalı yatak,kızaran yerlere hemen merhem,sağa sola çevirerek bazen oturtarak pozisyon glutamin toz. zavallı babacığım her gün gözümüzün önünde kilo hiç tat içine atar,diğer akrabalarım gibi reklam peşinde hiçbir zaman laf taşıdığına şahit ekimde yoğun bakımda iken vefat etti. Mesaj Gönderim Zamanı 0928 3 Üye 0 allah rahmet eylesin baban için üzüldüm...babamın da yatmaktan tüm vücudu eridi resmen ve kaskatı kesildi...bizde oturtmaya çalışıyoruz ama zamanla diyor doktorlar verdiğin önerilerin hepsini yapılıyor ama yoğun bakımda nasıl bakıldığını bilmiyoruz zaten orda oldu.. o büyük yaralar nasıl iyileşir yada iyileşirmi kendine gelip düzelirmi eskisi gibi olurmu.... Mesaj Gönderim Zamanı 1335 4 Askıda Üyelik 0 zaten ne oluyorsa yoğun bakımda yoğun akciğer enfeksiyonundan alınmıştı evdeki hali daha bakımda kaşına kadar şişmişti enfeksiyondan. bildiğim kadarıyla çünkü babamda yatak yarası olmadığı için tabi birtane yoğun bakımda oluşanı saymazsak-sözde yoğun bakım-CATRİX YARA TOZU araştır. Mesaj Gönderim Zamanı 1540 5 Üye 0 Yaralar, kemikle zemin arasında sıkıştığı için kan dolaşımı azalan/bozulan yumuşak dokularda gelişiyor. Kan dolaşımının uzun süreli bozulması istenmediği içindir ki sık sık pozisyon değişimi ve havalı yatak önerilir. Ek olarak genel dolaşımı bozan sistemik hastalıklar da bu sonucu kolaylaştırıyor ve tedaviyi güçleştiriyor. Tanımladığınız çapta yara hastane bakımını gerektirir. Özetlersek, öncelikle kan dolaşımının bozulmaması sağlanacak pozisyon değişimi, havalı yatak, aktif/pasif hareket ve böylelikle enfeksiyon gelişimi de engellenecek. Yara oluşmaya başlamış ve yüzeyselse ek olarak -bir uzmana danışılarak- Furacin, Silverdin, Madecassol, Bepanthen gibi pomadlar kullanılabilir. Derinleşmeye başlarsa Fito İntertulle ve benzerleri kullanılabilir. Yara oluştuktan sonraki en önemli hedef enfeksiyon gelişimini engellemektir. Yarayı nemli tutmak için sık sık pansuman yapılması gerektiği unutulmamalıdır. Ayrıca bu konu sıradan ve kimi cilt rahatsızlıklarında kullanılan ilaçlar/kozmetik ürünler, halk arasında dillendirilen kimi krem ve sıvıların kullanılması için KESİNLİKLE uygun olmayan bir konudur ve uzman görüşü dışına çıkılmamalıdır. Mesaj Gönderim Zamanı 1350 6 Üye 0 görüşünüz için teşekkürler kemal bey ...hastanede şu anda havalı yatak ve sürekli pozisyon değişimi yapılıyor 3-4 tane hücre yenileyici kremler kullanıyorlar sarı renkli günde 2 kere, ölü deriler içinde kazıma yapıyorlar arada ama bitmiyor ... birde benm merak ettiğim bu şekilde kalpden yatan hastası olan varmı ve iyileşme ihitmalleri ne kadar ...M121 senn dediğin i de ilettim hastanede Mesaj Gönderim Zamanı 1409 7 0 Kesinlikle Catrix yara tozu öneririm Bir de mutlaka havalı yatak vb. bir yatak kullanmalı. Eğer yaranın üstüne bası uygulanmaya devam ederse, tedavi de imkansız hale gelir... Mesaj Gönderim Zamanı 0128 8 Üye 0 Bası yaraları, vücutta basınca maruz kalan genellikle kemik çıkıntıları üzerindeki yumuşak dokularda dolaşım bozukluğu sonucunda oluşur. Eski isimlendirmede bu yaralar decubitis ülseri olarak tanımlanırdı. Latince yatmak anlamına gelen decumbere sözcüğünden türetilmiş olan dekübitis ülseri ve yatak yarası terimleri de bası yarası ile eş anlamlı olarak kullanılmakla beraber bası yaraları sadece yatan hastalarda değil tekerleklisandalye kullanan hastalarda da görüldüğü için yetersiz kalmaktadır. Bu yaraların gelişmesindeki en önemli etken basınç olduğundan bası yarası terimi en doğru isimlendirme olarak kabul edilmektedir. Bası yaraları kronik hastaların bir sorunu gibi görünse de, ülserlerin başlangıcı genellikle hastalıkların akut dönemine rastlar. Bunun nedeni akut hastalık sırasında dikkatlerin hastanın birincil sorununa yönelmesi ve ülser gelişme riskinin sıklıkla dikkate alınmamasıdır. Ülserlerin c’ü hasta henüz hastanede yatmakta iken gelişmektedir. Kardiovasküler hastalıklar sırasında A, akut nörolojik bozukluklar sırasında ' ve ortopedik yaralanmalar sonrasında sıklıkta bası yarasının geliştiği bildirilmiştir. Bası yaralarının gelişmesindeki en önemli etken basınçtır. Yumuşak dokuların özellikle altındaki kemik çıkıntılar sebebi ile basınç altında kalarak sıkışmaları dokuların beslenememesine neden olur ve devamlı basınç önlenmez ise ülserler ve doku ölümü gelişir. Felçli hastalardaki ağrı duyusundaki kusur ve hareket kaybı, basıncına bağlı ağrının algılanamamasına, algılansa dahi hareket kaybı nedeniyle bu basıncın ortadan kaldırılamamasına yol açar. Nem, enfeksiyon, sürtünme ve hastanın taşınması sırasında ortaya çıkan makaslama kuvvetleri gibi dış faktörler, buna ek olarak hastanın genel durum bozukluğu, beslenme problemleri, ileri yaş, diabet ve ödem gibi hastaya bağlı faktörler de dokunun basınca karşı direncini azaltarak bası yaralarının gelişmesini Yaralarının Sınıflandırılması Bası yaralarında, yaranın derinliği açısından değişik sınıflandırmalar kullanılmakla birlikte en sık kullanılan sınıflandırılmaya göre 5 evre mevcuttur. 1. Evre Deride kızarıklık ve ödem vardır. Bası kalkar, iyi bakım yapılırsa hasar geri dönüşümlü olup iyileşme çoğunlukla tamdır. 2. Evre Deri altı doku içine ilerlemiş yüzeyel doku ölümü mevcuttur. Cerrahi dışı tedavilerle iyileşme sağlanabilir. 3. Evre Deride tam kat doku ölümü vardır. Hasar deri altı dokuya inmiştir. İkincil enfeksiyon eklenirse yara zorlu hale gelir. Geniş lezyonlarda cerrahi girişim gerekir. 4. Evre Hasar kemik dokusunu da içine almış, kemik çıkıntıya kadar inmiştir. Tedavi cerrahidir. 5. Evre Lezyon kemik dokusu, eklem ve vücut boşluklarına yayılmış. Kemik enfeksiyonu, patolojik kırıklar, eklem çıkıkları, iç organlara ağızlaşma olabilir, bakterilerin dolaşıma geçişi meydana gelebilir. Hasarın yayılımına göre hem her zaman ciddi vakalardır. Tedavi sınıflandırma her zaman klinik olarak gözlemlenmeyebilir. Çoğu zaman bası yarasında hasar koni şeklindedir. Koninin tepesi deride, tabanı derin dokular deride görülen küçük lezyonun altından 4. ve 5. evre bası yarası evrede olan yaranın kendine özgü bir yapısı,derinliği,eksudası vardır. Oluşan yarada bir yara örtüsü kullanılacaksa öncelikle yaranın tanımlaması bir uzman tarafından yapılarak ne tarz bir yara örtüsünün kullanılacağı belirlenmelidir. Arkadaşlar,benden size tavsiye kesinlikle yara konusunda uzman bir kişiye danışmadan buradan okuduğunuz ilaç,krem,yag,yara örtüsü vs gibi tavsiyeleri kendiniz veya yakınlarınız üzerinde uygulamayınız. Bası yaraları çok kolay açılır,iyileşmesi de bir o kadar zor bir süreçtir ama uygun uygulama ve takip ile bu sürec sorunsuzca atlatılabilinir, bilinçsiz ve kulaktan dolma veya tavsiye edilmiş uygulamalar yara evresinin daha da ilerlemesine ve Allah korusun hastanızı bu yaradan dolayı kaybetmenize kadar gidebilir. Bildiğim kadarıyla bası yaralarıyla ilgili uzmanlaşmış hemşire personeliyle firmalar bulunmaktadır . Bu firmalar uzman kadrosuyla evde olan yara hastanızın yarasını uzman gözüyle tanımlayarak ne tarz bir tedavi izlenmesi gerektiğini size aktaran en güvenilir hizmetlerini ücretsiz olarak saglamaktadırlar. Yaranıza uygun olan ürün ve tedavi şekli konusunda size veya takibini yapan doktora bilgisini veriyorlar ve yara için gerekli olan malzemeleri eczanelerden veya medikallerden satın alıyorsunuz, hizmeti veren personel evinize kadar gelip bu ürünlerin uygulanmasını ücretsiz bir şekilde gerçekleştirerek yaranın takibini profesyonel şekilde konusunda uzmanlaşmış ve ücretsiz olarak bu hizmeti saglayan iki firma mevcutHartmann Ücretsiz Evde Yara Bakım Hizmeti İstanbul içi tüm ilçeler randevu almak için ulaşabileceğiniz telefon numarası 0216 665 44 39 Acıbadem Mobil hattıdır,arayıp randevu alıyorsunuz,uzman personel ücretsiz olarak ziyaretinizi gerçekleştiriyor,pansuman yapılıp,yara bakım eğitimi vermektedirler.Convatec Ücretsiz Yara Bakım Hizmeti İstanbul içi tüm ilçeler randevu almak için ulaşabileceğiniz telefon numarası 0212 665 44 60 Acıbadem Mobil hattıdır,arayıp randevu alıyorsunuz,uzman personel ücretsiz olarak ziyaretinizi gerçekleştiriyor,pansuman yapılıp,yara bakım eğitimi vermektedirler.Yara konusunda lütfen uzman yardımı alın,hastanızın saglıgını veya kendi saglıgınızı kulaktan dolma bilgiler, komsu tavsiyeleri,internet tavsiyeleri ile tehlikeye ve Saygılarımla. Mesaj Gönderim Zamanı 2326 9 Üye 0 yara oldukdan sonra iyileştirmek zor olur ,önemli oalan yara olmadan çaresini bulmak ,yatalak hastalarda kan dolaşımı yavaş olur bu yüzden yara oluşur masaj yapın günlük olarak yara olmasını önlüyor... Mesaj Gönderim Zamanı 2341 10 Üye 0 neye mal olursa olsun, havalı yatak veya havalı minder alınız. eğer yara oluşursa tedavisi daha pahalıya gelecektir. çekilen acılar, ızdıraplarda cabası olacaktır. Mesaj Gönderim Zamanı 1049 11 Üye 0 antidekubitus yatak alınız ve yara bakımı konusunda bir uzmandan yardım alın. Mesaj Gönderim Zamanı 1315 12 Üye 0 sevgili hope öncelikle geçmiş olsun benim annemde 7 yıldır yatalak 2 yıl önce öldü diye yoğun bakıma kaldırdık okadar kötü oldu 45 gün yoğun bakımda kaldı bu süreçte karnı ve boğazı delindi hala solunum makinasına bağlı yoğun bakımda kaldığı 45 gün sürede yaraları açıldı sağ ve sol kalçada kulağı koptu kafatasında açıldı her yer dekübit oldu 2 yılda anca sağ kalçasını kapatabildik sol kalça baya küçüldü şuandada kuyruk sokumu açıldı hergün silverdin benatene uygulayıp yarayı kapatıyoruz serum fizyolojikle siliyorum tabi önce evde sağlık gelip bi ürün koyuyodu ayakkabı keçesine benziyo yaraya koyup 3 gün kapalı tutuyosun 3 sefer gelip ölü nekrotik dokuyu temizlediler kemiğe inmişti yara şekeride olduğu için geç kapandı taaam 2 yıl . bekleyeceksin allah sabır versin ben hala yaralarla mücadele ediyorum sık pozisyon değiştirme ve havalı yatak hijyen tek yapabilecğin bu sakın bilmediğin ilaçlar kullanma ben aldım birtane 250 tl verip kurtlar çıktı yaradan ağlayarak hasteneye zor yetiştirdim direkt evde sağlığı ara onların kullandığı ürünler çok iyi geliyor bende hiç kapanmayak sanıyodum ama kapandı istersen sana resmini yollayabilirim elim yumruk şeklinde giriyodu bide nestle glutamin toz kullan mutlaka kas gücünü arttırıyo ve yara iyileşmesinde yardım cı ben hala karnından peg le besliyorum oradan verebilirsin Mesaj Gönderim Zamanı 1401 13 Üye 0 mrblar öncelikle herkese geçmiş olsun...buraya üye olmamdaki sebeb babamın yatalak olup yatak yaralarından muzdarip olması,,,ancak üye olmadan misafir olarakda paylaşımda bulunabilseydik iyidiyatak yaraları için daha doğrusu tüm açık yaralar için çalıştığım kurumun dermatolağunun verdiği ve memnun kaldığım tarifi sizlerle paylaşmak istedim ..inşallah şifa olur.. acetate d' Alumine Sol 1 G Distile Su 40 G Lanoline-Anhidr 40 G Vazelin Beyaz 20 G eczaneler bu kremi tarifi verince yapıyorlar ve oldukça da düşük bir maliyeti var... Mesaj Gönderim Zamanı 1418 14 Üye 0 Annem benim yaralarımı hergün camdan güneşe tuttu o çok iyi geldi Mesaj Gönderim Zamanı 1420 15 Üye 0 görüşleriniz için çok teşekkürederim .. babamın yoğun bakmda yaraları açıldı .. 1 yıl olcak nerdeyse fazla bir gelişme yok bir tane makina bağladılar yaralarının üstünde pompa gibi yarayı emerek yavaş yavaş yukarı çıkarıyr derinliği gidiyr yarann ama hala az da olsa yaraları var... bir sürü krem ve ilacı var... dr verdi.. arkadşn dedği gibi yumruk giricek kadrdı şimdi fındık kadar kaldı ama oda kapanması zorlaştı bağışıklık olmuş... allah herkeze sabır versn yardm etsn... Medical Park Bahçelievler Hastanesi Yoğun Bakımlar Koordinatörü Dr. Kadir Doğruer; yoğun bakımla ilgili sorularımızı yanıtlamaya devam ediyor. Derin komadaki hasta konuşulanları duyabilir mi?Derin komadaki birinin hiçbir şeyi fark etmediği fikri doğru değil. Derin komadaki biri kesinlikle birçok şeyi algılar. Onların yanında kötü şeyler konuşmamalıyız. Onların uyanmasını sağlayacak destekler vermeliyiz. Onlarla güzellikleri, heyecanları, umutları ve beklentileri hastayı istemediği durumlara rastlıyor musunuz?Hastayı sevmiyorsanız, ondan korkuyorsanız, “Ona nasıl bakarım?” diyorsanız iyileşmesi ya da kaliteli iyileşmesi çok zor. Çünkü hasta dönmeyecektir, küskün kalacaktır. Bazen yaşlı diye hastayı istemiyorlar. Hatta şok olmuştum ama bir anne-babanın sorunlu’ diye kızını istemediğini bile gördüm. Bu dramların ortasında kalmak çok büyük bir saatlerinde bazı yakınların, yatan hastalarına sanki ölmüşler gibi ağıtlar yakması da var. Burada kültür birikimleri devreye giriyor. Geleneksel kültürümüz buna zaten meyilli ve eğitimimiz de eksik. O nedenle tepkilerimizi ifade edebilecek bir yol bulamadığımızda ağlamak, bağırmak ve ağıt yakmak noktasına hasta da küsecek ve “Gitmeliyim ki, rahat etsinler” diye düşünecek.“GEREKSiZ YERE UMUT VERiLMEMELi”Yoğun bakım hekimleri hasta yakınlarına net şeyler söylemekten genellikle kaçınır. Çünkü biz matematiksel bir iş yapmıyoruz. Şu an söylediğimiz bir şey az sonra farklı bir kulvara girebilir. Yuvarlak konuşmayı tercih ederiz. Yoğun bakımda olan hasta, hayatı tehlikede olan hastadır. Ölümle cebelleşen hastanın yakınlarına, “Hastanız çok iyi, hayati tehlikesi yok” dersem, gerçek olmayan bir umut vermiş olurum ki, bu da etik açıdan çok yanlış.“ZiYARET SAATLERiNE UYULMALI”Hasta yakınlarını belli gün ve saatlerde yoğun bakımlara almak zorundayız. Gönlümden geçen çok daha uzun süre yanlarında kalabilmeleri. Ancak bu çok fazla personelin çalışmasını gerektiriyor. Her giriş çıkış, büyük zaman durumda başka bir kadronun ortaya çıkması gerekiyor. Psikologlar, psikoterapistler, sosyal iletişimciler gibi. Bu da çok mümkün olmadığı için hastaların ziyaretçilerle görüşmesi kısıtlı.“ENFEKSiYON KÂBUSU”Yoğun bakım enfeksiyonu, ülkemizde ve bütün dünyada yaygın bir sorun. Şu anda yoğun bakım hekimlerinin en çok savaştığı konuların başında geliyor. Yoğun bakımda yatan hastanın mevcut durumu, bağışıklık sistemini baskılar. Yoğun bakımlar, her türlü enfeksiyonun gelişmesine yatkın ortamlar. Bu ortamda yakalanılan enfeksiyonlar, şiddetli hatta ölümcül olur. Tedavileri de çok zordur.“GEREKSiZ ANTiBiYOTiK KULLANIMI iŞiMiZi ZORLAŞTIRIYOR”Bilinçsiz antibiyotik kullananlar, yoğun bakım esnasında daha çok enfeksiyonla karşılaşır. Çünkü enfeksiyonlar artık antibiyotiklerin çoğunu tanır, onlara karşı antrenmanlıdır. Elimizdeki silahlar azalmıştır. O yüzden antibiyotik kullanırken dikkatli olun. 13. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi’nde, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Yoğun Bakım Bilim Dalı öğretim üyesi Dr. Ramazan COŞKUN’un tarafından sunulan bu değerli çalışmayı meslektaşlarımın dikkatine sunmak istiyorum. Çok faydalanacağınızı düşünüyorum Hastalık veya travma sonucu yaşam fonksiyonları ileri derecede bozulmuş olan veya her an bozulma riski taşıyan hasta kritik hasta olarak tanımlanır. Kalp krizi, ritm bozuklukları, organ yetmezlikleri, beyin kanamaları, zehirlenmeler, ciddi solunum yetmezlikleri, ağır travmalar ve büyük ameliyatlar sonrası derlenme döneminde yakın gözlem gerektiren durumlarda hastalar yoğun bakımda takip edilmesi gereken temel hasta grupla­rıdır. Kritik hastalarda, solunum ve dolaşım gibi yaşamsal fonksiyonların gelişmiş cihazlar ve modern tedavi yöntem­leri ile desteklenmesi gerekmektedir. Destek ihtiyacı olma­yan ama genel durumu her an bozulabilecek kritik hastalar içinse sürekli olarak yakın gözetim altında tutularak gerekli müdahalelerin vakit kaybetmeden yapılabilmesi sağlanma­lıdır. Kritik hastaların erken tanınması bu hastaların erken dönemde tanınması ve gerektiğinde yoğun bakım ünitesine yönlendirilmesi son derece önemlidir. Kritik hastada akut inflamatuar bir süreç başlamıştır. Bu süreç hızla tanınmalı ve önü alınmalıdır aksi takdirde inflamatuar süreç önü alı­namaz bir evreye girecektir. Gittikçe artan sayıda bilimsel çalışmalar göstermektedir ki servislerde çalışan doktor ve hemşireler erken işaretleri tanıyamamaktadır. Sonuç ola-rakta ani kardiyak arrestlerin ve yoğun bakıma yatışların sayısında artışlar olmaktadır. Bu da hiç kuşkusuz ki mor-taliteyi artıracaktır. Erken uyarı işaretlerinin neler olduğu va nasıl algılanacağı karmaşık cevapları olan sorulardır. Bir yoğun bakımda prospektif olarak yapılan bir çalışmaya göre bu yönde bir çabanın servislerde oldukça yetersiz ol­duğunu ortaya koymuştur 1. Bu çalışmaya alınan sağlık çalışanları hastaların % 36 sının yoğun bakıma olması gerekenden daha geç alındığını kabul etmişlerdir. Yetersiz değerlendirmenin nedenleri de organizasyon yetersizliği, bilgi eksikliği, aciliyetin anlaşılamaması, supervizyonun yetersiz oluşu, personel ve araç-gereç yetersizliği ve yor­gunluk olarak belirtilmiştir 1. Yetersiz bakımın nedenleri arasında aşırı hemşire iş yükü, bakımın devamlılığında çok sık şift değişiklikleri nedeni ile aksama ve iletişim ek-sikliğininde rol oynadığı bildirilmiştir 2. Yoğun bakıma yatan hastalardan ölenlerin % 25 i servise çıktıktan sonra kaybedilmektedir ve bu hastaların büyük bir çoğunluğu yan etkilere veya tıbbi hatalara maruz kalmışlardır 3. Bu durum hastaların yoğun bakıma alınmasında sorunlar ol­makla birlikte yoğun bakımdan çıkarılan hastalarda da bir zamanlama sorunu olabilceğini düşündürmektedir. Yoğun bakıma yeniden yatış oranları % 7 civarında bildirilmiştir. Bu yeniden yatışların çoğu da gündüz değil gece olmakta­dır. Solunum ve kardiyak nedenler yeniden yoğun bakım yatışının en sık nedenleridir. Hastaların durumlarının bozulduğunun geç fark edildiğinin anlaşılması üzerine erken uyarı işaretleri neler olabilir bunlar hakkında düşünülmüş ve çalışmalara yapılmıştır. Bir takım parametreleri kullanarak hastanın kötüleştiğini gösteren modeller geliştirilmiştir. İngiltere de sağlık bakan­lığı bu modellerin kullanımını hastanelere önermiştir. 1998 yılında yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre bir acil müdahale ekibinin kurulması ve bu ekibin çağrılması için gerekli olan şartlar belirtilmiştir 1. Acil müdahale ekibi­nin çağrılması için hava yolunun korunup korunamadığı, solunum sayısı, kan basıncı ve Glasgow koma skalasındaki değişikliklere dayanan bir skorlama sistemi önerilmiştir 1. Servisten yoğun bakıma alınan hastaların yoğun ba­kıma gitmeden önceki 24 saatleri incelendiğinde solunum sayısındaki artışın en önemli farklılık olduğunu ve bu has­talarda oksijen saturasyonu ve kan gazı takibinin yapılması gerektiği halde yapılmadığını ortaya duru­mun en önemli nedenleri olarak hastaya yoğun bakımda yatak bulunamaması, hasta devirlerinin yetersiz olması ve tecrübe düzeyi yetersiz sağlık çalışanları gösterilmiştir 4. Başka bir çalışmada ise solunum sayısı, kalp hızı ve arterial oksijen saturasyonundaki değişimin yoğun bakıma olacak ihtiyacı belirlemede oldukça etkin parametreler olduğu ortaya konmuştur 5. Yine bu çalışmada solunum sayısı ve kalp hızı yoğun bakım gereksinimi olmadan önceki 8 sa­atte durumun kötüleştiğini gösterebilirken arterial oksijen saturasonu 48 saat takip edilir ise yardımcı olabilmektedir. Gordon ve arkadaşlarının yaptıkları bir çalışmada ise so-lunumsal ve kardiyovasküler sorunlarla birlikte idrar mik­tarında azalma, solunumsal ve kardiyovasküler sorunlarla birlikte bilinç durumunda kötüleşme, solunum sayısında artış ve idrar miktarında azalma, yalnızca solunum sorunu ve kardiyovasküler sorun olması şeklindeki kombinasyonla­rın hepsinin servis hastalarında ölümün anlamlı habercileri olduğunu ortaya koymuşlardır 6 Bu çalışmaların sonucunda serviste yatan ve giderek du­rumu kötüleşen kritik hastaların tanınması için çeşitli skor­lama sistemleri ortaya konmuştur. Bu skorlama sistemleri MET medical emercency team kriterleri, PART Patient at risk team kriterleri, ALERT Acute Life-threatening Early Recognition and Treatment kriterleri, EWS early warning scores kriterleri en bilinenleridir. Bu skorlama sistemlerin hepside hastanın fizyolojik değişimleri üzerine odaklan­maktadır. Bu skorlamaların hangisinin daha iyi olduğu hatta kullanılan parametrelerin sensitivite ve spesifiteleri henüz açık değildir ancak hepimizin hemfikir olduğu şey servis hastalarından durumu kritikleşenlerin önemli bir bölümünün geç fark edildiği ve bunun sağ kalımı etkileye­ceğidir. KAYNAKLAR McQuillan P, Pilkington S, Allan A, Taylor B, Short A, Morgan G, Nielsen M, Barrett D, Smith G. 1998. Confidential inquiry into quality of care before admission to intensive care. British Medical Journal; 316 1153-1858. Goldhill D. 2001. The critically ill following your MEWS Editorial. Quarterly Journal of Medicine; 94 507-510. Goldhill DR, McNarry AF, Manderloot G, McGinley A. 2005. A physiologically-based early warning score forward patients the association between score and outcome. Anaesthesia; 60 547-553. Goldhill White & Sumner A. 1999a Physiological values and procedures in the 24 h before ICU admission from the ward. Anaesthesia 54, 529-534. Cuthbertson BH, Boroujerdi M,McKie L, Aucott L, Prescott G. Can physiological variables and early warning scoring systems allow early recognition of the deteriorating surgical patient? Crit Care Med 2007; 35402-409. Combinations of early signs of critical illness predict in-hospital death—The SOCCER Study signs of critical conditions and emergency Responses. Harrison GA, Jacques T, McLaws ML, Kilborn G. Resuscitation, 2006 Dec;713327-34. Adana’nın Kozan ilçesinde Devlet Hastanesi Covid-19 yoğun bakım servisinde buhar makinasındaki nemlenmeden kaynaklanan elektrik kaynaklı küçük çaplı yangın çıktı. Paniğe neden olan yangına hastane personeli ve itfaiye anında müdahale ederken tedbir amaçlı Covid-19 yoğun bakım servisi boşaltıldı. Toplamda 3 hastanın bulunduğu Covid-19 yoğun bakım servisindeki hastalardan biri yangından hafif çapta etkilenmesinin ardından Adana Yeni Şehir Hastanesi'ne sevk edilirken diğer iki hasta Kozan Devlet Hastanesindeki diğer Covid-19 yoğun bakım servisine taşındı. Çıkan yangının solum cihazındaki nemlenmeden kaynaklandığı ilk belirlemede tespit edilirken yangında 1 hasta küçük çaplı yanık nedeniyle hafif yaralandığı ve tedbir amacıyla Adana’ya sevk edildi. Adana’ya sevk edilen hastanın durumunun iyi olduğu öğrenilirken yoğun bakim ünitesindeki yangından dolayı kaynaklanan hasarın giderilerek yoğun bakım ünitesinin yarın sabahtan itibaren hizmete devam edeceği öğrenildi. Yangını duyan hasta yakınları panik içerisinde hastaneye gelerek yetkililerden bilgi almalarının ardından hastaneden ayrıldılar. Kaynak İHA Yoğun bakım tedavisi; kişilerin birden fazla vücut organının geçici yetersizliği nedeni ile vücudun kullanılamayan fonksiyonlarının, iyileşinceye kadar desteklenmesi ve bu süreç içerisinde hastanın hayatta kalmasının sağlanmasına yönelik faaliyetleri kapsayan ve takibini içeren süredir. Yoğun bakım tedavisi gören hastalarda tıbbın tüm imkanları kullanılarak sağlığına kavuşması hedeflenmektedir. Yoğun bakım sonrası en az yoğun bakım süreci kadar önemlidir. Hastanın ilaçlarının takip edilmesi, solunum, beslenme, hijyen, tuvalet gibi ihtiyaçlarının düzenli giderilmesi gerekmektedir. Hastanın vücut fonksiyonlarının sık aralıklarla kontrol edilmesi son derece önemlidir. Yoğun bakım ünitelerinde hastaların iyileşme sürecinde hemşirelerin büyük katkısı bulunmaktadır. Tedavisi başlayan kişinin taburcu olana dek geçen sürede hemşireler gerekli bakımlarını özenle uygulamaktadır.

yoğun bakımdaki hasta neden şişer